Kanalıma Abone Olun!

Ben ölünce, yokum. Ölmeden önce var mıydım ki?

Varolmam için sadece iki kişi çabalamışken, varolmamam için çabalayan milyarlarca olay varken ben nasıl senelerce yaşamışım?

Kaybettiklerimin ardından bakakalmış vaziyetteyim. Benim ardımdan da bakakalacak sevdiklerim veya beni sevenler. Herkes bir an gelecek kendi varlığını düşünecek. Ya da yokluğunu mu düşünecek? Nasıl yaşıyoruz? Yaşamak tam olarak ne demek acaba? Ben nasıl aylarca hayatta kalmışım?

Canlılık, canlı olma durumu, enerji tüketiminden ibaret bir şey mi sadece? Enerjimi ne için harcıyorum? Ne için başka canlıları tüketiyorum? Ben de yanarak biterken, yaşamım dediğim süremde amacım neymiş, neyin uğruna tükeniyorum? Ben nasıl günlerce nefes almışım?

Ölenler mi geride kalanlar yoksa yaşayanlar mı? Ölünce mi kurtuluyoruz? Ağlamalı mıyız yoksa mutlu mu olmalıyız? Ölüm zaten çevremizdeyken ölenlere ağlamalı mıyız ya da sadece kendimize mi ağlamalıyız? Geride kalanlar mı ağlamalı? Yaşayanlar mutluluk mu saçmalı? Milyarlarca canlı kalakalırken son nefesinde, ne yapmalı nefes sahipleri? Ölenle ölmeyip hayata devam mı etmeli? Sanki ölmemiş de yaşıyormuş gibi mi yapmalı? Hissettiklerimiz mi bizi yaşatan? Hissetmeyince mi ölüyoruz sahiden? Ben nasıl saatlerce…

Kimsenin anlamadığı sorular bunlar hep.

Yeni yeni hayattayken, kendimi tek anlamayan sandığım günlerde, herkesin her şeyi bildiğini ve benim de öğrenmem gerektiğini düşünürdüm. Küçükken herkes her şeyi biliyormuş gibi gözüküyor. Zamanla bir bakıyorsun en bilgili sandığın insanlar bile bomboş geliyor. Bilginin yaşla alakası olmadığını farkediyorsun.

Yine de büyüdükçe en iyi anladığım şey kimsenin bir şey bilmediği!

Doğal olarak kimse olmadığımdan ben de bilmiyorum. Değişen duygularıma ve değişen beynime bakınca artık bilmek de istemiyorum zaten. Göz yanılsaması, kulak çınlaması, ses büzüşmesi, kalp teklemesi, beyin yumuşması hepsi.

Bunların dışında net farkedebildiğim bu yaşayanların farkındalıksızlığı! Umursadıkları şeylerin sığlığı. Kalitesi düşük duyularının kölesi olan duyarsız canlılıkları.

Yaşamak, belli bir süreden sonra sadece seyirciymiş gibi hissettiriyor!