Kısa Dalga

Yaptıklarınızın sebebini bulup çözmek zor geliyor. Kolay yolu seçiyorum ve yaptıklarınızdan dolayı hepinizi yargılıyorum. İşime gelen bu, ruhuma işlemiş. Sadece yaptıklarınızdan değil, düşündükleriniz yüzünden de cezalar yağdırıyorum. Düzenim bozulacak endişesiyle düşüncelerinizden de korkuyorum. Korkuyorum potansiyelinden kararsızlığınızın.

Hastaysanız bile umrumda olduğunu mu sandınız? Ne hastalar gördü bu damarlar. Depremde de yıkıldığınızla kalırsınız, azıcık vicdanım olsaydı sızlardı belki. Belki diyorum çünkü savaşlarda ölürken masumlar sızlamamıştı hiç. Adı savaş zaten, her yol açıktır benim kanımda. Size, doğru bir kaç kelime öğretebilir miyim sanıyorsunuz? Çıkarttım gerçekleri kitabınızdan. Burada tek doğru benim, siz parçası olduğunuzu sanabilirsiniz ancak.

Kaçırdığım kaçıkları sayarım, yaftalarım tek tek arkalarından. Şiddeti hiç azaltmam salarım beyaz küreleri her fırsat bulduğumda. Yasaklarımla coşarım, kafasını kaldırana iki kapsül antibiyotik çaktırırım bir metreden. Davulun sesine kızarım çok uzaktan gelse bile. Anlamam kırarım tokmağı, sen kırdın diye de suçüstü yaparım. Tıkarım lafı ağzına, şişeye hapsederim gazozun gazını, patlatana kadar çalkalar koyarım masaya. Kar ederim çözünen karbondioksit kadar. Gözümü koymadığım, laf etmediğim tek yer bırakmam, aranıza da ananıza da ileri geri konuşurum.

Röntgen de çektirsem, kan da versem tüm sonuçlarım çelişir. Her seferinde farklı çıkar değerler. Gözünüzle görseniz, kulağınızla duysanız inanamazsınız.

Araçlarım tamirhanede komple sökülüp toplansa fazla parçalarından kurtulmuşçasına daha hızlı devam eder yoluna. Suyla çalışanını yapma heveslilerinin aksine, altınla çalıştırır yüzdürürüm cikciklerimi. 4’te 3’ü su olan yerküreye rakip salmakla tehdit ederim ellisini zor tuttuklarımı.

Hepinizinmiş gibi gelir, ısırılmış elmalarınızla oyalanırken siz, kuyunuzu kazarım. Kuyuları kime kazacağımı anlamak için de kuşunuzu engeller izlerim bir köşeden kuşçuları. Uyutup da nasibini alır, alır, alırsınız.

Zaten seçilmişliğimle seçilip seçilmeyeceğimi konuşursunuz kendi ufak dünyanızda. Kutunuzda haber edersiniz anca aranızda. Kutunuzu da ayarlayan benim farkedemezsiniz cahilliğinizden. Cahil olmayanlarınızı da o kadar ince işçilikle ayıkladım ki pabucumu kendime ters giydirmenin ötesine geçtim.

Anlayamazsınız! Beni en çok çeken motorun yaptığı dalga, köpürtmesi; o nedenle dalga geçiyorum daha da köpürün diye…