Kendimden vazgeçip uzakları görmek için arkasına saklandığım görünmez bulutlar… Numaranı not aldığım kağıdı kaybetmişim. Sana ulaştığım yerden de kovuldum. Artık doktorsuz bulut kalmayacakmış.
Satürnden getirttiğim üç beş kaya parçasını hediye edemeden yemiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Masama da karikatür çizmiştim, tutamadan harcadım yine. Hesaplayamadığım bütün problemlemlerimi cevap anahtarımdan silerken aklıma gelmemişti hayallerim. Havanın soğuk olmasına dayanamadığımdan sımsıkı kapattım gözlerimi. Arkanda saklananları içinde aramana gülüyorum hala bıraktığın yerde.
Beraber büyüdüklerim yüzünden iyi olduğumu düşündüğüm yerler olsa da sokakta iyi olamadım. Asıl hayatın sokakta geçtiğini sonradan öğrenmenin pek faydası olamıyor insana. Klasik bir iki melodi takılır gibi oldu mu senin de kulaklarına? Doğru sesler mutlu olacağın kararlar almana yardımcı olur.
Sessizliği iyi sağlaman gerek. Yoksa karanlığın sesini nereden duyacaksın? Bütün renkler yutulurken huzur verirler karanlığa, sesler renklere ait olabilir ama karanlık sayesinde yazılır her nota.
Sıradan insanlar gibi belli bir dönemi yaşamak yerine kendi rüyalarını takip etmek daha heyecan dolu bir yolculuğa çıkmak demek. Tek derdin cesaret. Ona sahip olmak sıradanlığı yıkan balyoz olabilir. Ben yıkmak için kaba kuvvet yerine genelde ufak elektrik dalgalarını tercih ediyorum. Tarz meselesi.
Her zaman yüksekte kalmayı sevmem, genelde sabaha karşı sana daha yakın olmayı seçiyorum. Numaranı not aldığım kağıttan bahsettiğimi bile hatırlamıyorum, itiraf etmem gerekirse sen söylemeden önce biliyordum numaranı. Kendime ait olan yerden kendimi kovduğum haberi aslına bakarsan doğru. Doktor yerine de hemşire her zaman tercihim.
Aktivitelerinin arasına yaşamayı da eklemen mantıklı bir seçim. Yaşarken saçmalamayı unutmaman varlığına daha hoş bir değersizlik katmakta. Aptal beğenilerine engel olamaman da aptallığından. Son kez gölgeni takip etmediğimi söylemeliyim. Boş konuşmalarımdan biri yine. Çünkü, gölgelerin her anını kaydettiğimi bildiğini düşünüyorsun! Kaydetmeme gerek yok, olmadı hiç, olması gerektiği gibi davranman senin suçun değil.
Anahtarlarını koyduğun cebin delik olması; evi alıp gidemezler ama ya içindekiler? Çok değer verdiğin ama sözlerin kadar değersiz olan tablolarının peşinden mi koşacaksın? Ya da fotoğrafların… Gençken ne kadar güzeldin, gösteriş budalası olmanın dışında başka sorunların da vardı. Sorunlar çözmek için değil sorun listesini doldurmak için var.
Güzel gün diye geçenlerin sayısı parmaklarımdan az burda. Evin içi kırk senedir bomboş. Ölü anılarını canlandırmak için daha kaç kere mavi odadan kaçmam gerekecek? Dışında ruh yok. Dolapta yine kahve kalmamış. 3’ü 1 arada olsaydı bile bana katlanamazdı.